- sızlatmak
- sızlatmak, soğuktan ağrı veya 'sızı duyurmak II, 346
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
sızlatmak — i Sızlamasına sebep olmak Nerime yi hatırlamak içimi derin derin sızlattı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreğini eritmek (veya sızlatmak) — çok üzmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
alazlamak — i, hlk. 1) Bir şeyin yüzünü alevden geçirmek, aleve tutmak 2) Sızlatmak, yakmak, acı vermek İspirto tatlı bir hararetle midesini alazladı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
sızlatma — is. Sızlatmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük